NOT:Testi bitirdikten sonra en alttaki Gönder butonu ve ardından Puanı Görüntüle butonuna tıklayarak cevaplarınızı ve puanınızı kontrol etmeyi unutmayınız.
Superhero➤Süper kahraman Dive into a pool➤Havuza dalmak
Carry➤Taşımak Helpful➤Yardımsever Mask➤Maske
Run fast➤Hızlı koşmak Boots➤BotlarDrive a car➤Araba sürmek
Play the piano➤Piyano çalmak Play the guitar➤Gitar çalmak
KONU ANLATIMI
Sahiplik ifade ederken kullanabileceğimiz bazı kelimeler şunlardır:
My➤Benim
Your➤Senin
Her➤Onun (Bayanlar için)
His➤Onun (Erkeler için)
Bu kelimelerden sonra sahip olununan eşyayı söyleriz.
ÖRNEK
My guitar(Benim gitarım)
Your bike (Senin bisikletin)
Her car (Onun arabası) (Bayanlar için)
His motorcycle (Onun motosikleti) (Erkeler için)
İngilizce’de sahiplik ifade etmenin diğer bir yoluda Türkçe’de Ahmet’in Ali’nin Benim babamın Onun annesinin derken kullandığımız -NIN, -NİN, ekinin karşılığı olarak İngilizce’de “ ‘S “ takısını kullanmaktır “ ‘S ” takısının ardından sahip olunan eşya eklenir.
ÖRNEK
Ahmet’s kite (Ahmet’in uçurtması)
Pelin’s bike (Peli’nin bisikleti)
My mother’s car (Benim annemin arabası)
Your father’s motocycle (Senin babanın motosikleti)
His brother’s camera (Onun erkek kardeşinim fotoğraf makinesi)
Her sister’s teddy bear (Onun kız kardeşinin oyuncak ayısı)
Sahip olunan eşyalardan bahsederken Bu benim… Bunlar senin… şeklinde eşyalıları işaret etmek için:
Tek bir eşyadan bahsediyorsak :
This is my… (Bu benim…)
This is your… (Bu senin…)
This is her… (Bu onun…)
This is his… (Bu onun…)
Birden fazla eşyadan bahsediyorsak:
These are my… (Bular benim…)
These are your… (Bunlar senin…)
These are her… (Bunlar onun…)
These are his… (Bunlar onun…)
ifadelerini kullanırız.
Bu tür cümleleri olumsuz yapmak istiyorsak
Tek olan eşyalar için “THIS ISN’T” birden fazla olan eşyalar için “THESE AREN’T” ifadelerini kullanırız.
ÖRNEK
This is my kite. (Bu benim uçurtmam.)
This isn’t her bike. (Bu onun bisikleti değil.)
These are her balls. (Bunlar onun topları.)
These aren’t your blocks. (Bunlar senin oyun blokların değil.)
This is my brother’s guitar. (Bu benim erkek kardeşimin gitarı.)
These are his books. (Bunlar onun kitapları.)
Bu senin…mı? Bunlar onun…mı? gibi işaret ettiğimiz nesnelerin sahipliğini sormak için:
Tek bir eşyayı soruyorsak:
Is this my…? (Bu benim…mı?)
Is this your…? (Bu senin…mı?)
Is this her…? (Bu onun…mı?)
Is this his…? (Bu onun…mı?)
Birden fazla eşyayı soruyorsak:
Are these my…? (Bular benim…mi?)
Are these your…? (Bunlar senin…mi?)
Are these her…? (Bunlar onun…mı?)
Are these his…? (Bunlar onun…mı?)
İfadelerini kullanırız.
ÖRNEK
Is this your doll? (Bu senin oyuncak bebeğin mi?)
Are these his marbles? (Bunlar onun misketleri mi?)
Is this your mother’s car? (Bu senin annenin arabası mı?)
Are these your brother’s books? (Bunlar senin erkek kardeşinin kitaplarım mı?)
Are these her dolls? (Bunlar onun oyuncak bebekleri mi?)
Bunlara benzer sorular bize sorulacak olursa kısaca “YES” veya “NO” şeklinde cevap verebileceğimiz gibi uzun cevap vermemiz de mümkündür.
ÖRNEK
Is this your brother’s bike? (Bu senin erkek kardeşinin bisikleti mi?)
Yes. (Evet.)
Is this your father’s car? (Bu senin babanın arabası mı?)
No, this isn’t his car. (Hayır, bu onun arabası değil.)
Are these your dolls ? (Bunlar senin oyuncak bebeklerin mi?)
Yes. (Evet.)
Are these your brother’s marbles? (Bunlar senin erkek kardeşinin misketleri mi?)
No, these aren’t his marbles. (Hayır, bunlar onun misketleri değil.)
Are these her dolls? (Bunlar onun oyuncak bebekleri mi?)
Yes, these are her dolls. (Evet, bunlar onun oyuncak bebekleri.)
Burada dikkat edilecek nokta “THESE BUNLAR” kelimesinin kullanıldığı cümlelerdeki eşyaların sonuna “S” getirilerek çoğul yapılmaları gerekmektedir.
WHOSE…? KİMİN…?
Eşyaları işaret edip Bu kimin…? Veya Bunlar kimin…? Şeklinde soru sormak istiyorsak:
Tekil eşyalar için : Whose … is this? (Bu kimin…?)
Çoğul eşyalar için : Whose … are these? (Bunlar kimin…?) Diyebiliriz.
Yakınımızdaki bir şeyi işaret edip ne olduğunu sormak için “WHAT IS THIS?”
“BU NEDİR?” soru kalıbını kullanırız. Bu ünitede vücudun bir bölümünü, örneğin başı ya da burnu, işaret ederek “WHAT IS THIS?” “Bu nedir?” diye sormayı öğreneceğiz.
“WHAT IS THIS?” sorusuna:
Kendi vücudumuzla ilgili olarak “THIS IS MY…”“BU BENİM…” veya“IT IS MY…”
“O BENİM…” dedikten sonra işaret ettiğimiz vücudun bölümünü söyleyerek cevap verebiliriz.
ÖRNEK
What is this?(Bu nedir?)
This is my head.(Bu benim kafam.)
Veya
What is this?(Bu nedir?)
It is my head.(O benim kafam.)
Karşımızdakinin vücudu ile ilgili olarak “THIS IS YOUR…” ya da “IT IS YOUR…” dedikten sonra işaret edilen vücudun bölümünü ekleriz.
ÖRNEK
What is this?(Bu nedir?)
This is your nose.(Bu senin burnun.)
Ya da
What is this?(Bu nedir?)
It is your nose.(O senin burnun.)
Vücudun bölümleri ile ilgili ünitede geçen diğer konu “Elini kaldır.”, “Dizine dokun.”, “Burnunu işaret et.” gibi yönergelerdir. Ders kitabında da geçen bu yönergelerden bazıları şunlardır:
ÖRNEK
Point to your head.(Başını işaret et.)
Touch your nose.(Burnuna dakun.)
Show your ear.(Kulağını göster.)
Raise your hand.(Elini kaldır.)
Look at my fingers.(Parmaklarıma bak.)
Vücudumuzun bölümleri ile ilgili diğer bir konu da vücudun bölümlerinin sayısını ifade etmektir. Eğer bahsettiğimiz bölüm bir tane ise “ONE”“BİR” deyip ilgili bölümü söyleriz.
Eğer birden fazla ise SAYIYI söyledikten sonra vücudun o bölümünün adını söyleyip sonuna “-S” ekleriz.
ÖRNEK
One hand. (Bir el.)
Two hands.(İki el)
One finger.(Bir parmak.)
Five fingers.(Beş parmak.)
Fakat “AYAK” ve “DİŞ” istisnadır. Bunların çoğulu “-S”ile yapılmaz. Bu iki kelimenin çoğulu şu şekilde ifade edilir:
“TOOTH”“DİŞ” demektir. Birden fazla olduğu zaman “TEETH” “DİŞLER” olur
“FOOT”“AYAK” demektir.Birden fazla olduğu zaman “FEET”“AYAKLAR” olur.
ÖRNEK
One tooth.(Bir diş.)
Three teeth.(Üç diş.)
One foot.(Bir ayak.)
Two feet.(İki ayak.)
Bu ünite ile ilgili son olarak SAÇ ve GÖZ gibi organların rengini de sayısıyla birlikte ifade etmek mümkündür. Bu durumda aynı Türkçe’deki gibi önce sayı sonra renk sonra vücudun bölümü söylenir. İstisna olarak “HAIR” “SAÇ” kelimesi sayılamaz kabul edilir bu yüzden başına herhangi bir sayı getirilmez ve sonuna “-S” eklenmez.
Here You Are➤İşte,Buyur Say That Again, Please➤Tekrar Söyle, Lütfen
Sayılar
Zero➤0 One➤1 Two➤ 2 Three➤3 Four➤4 Five➤5 ,
Six➤6 Seven➤7 Eight➤8 Nine➤9 Ten➤10 Eleven➤11
Twelve➤12 Thirteen➤13 Fourteen➤14 Fifteen➤15
Sixteen➤16 Seventeen➤17 Eighteen➤18 Nineteen➤19
Twenty➤20 Twenty One ➤21 Twenty Two➤22
Twenty Three➤23 Twenty Four➤24 Twenty Five➤25…
Thirty➤30 Forty➤40 Fifty➤50
KONU ANLATIMI
KENDİNİ TANITMA VE İSİM SORMA
Kendimizi şu şekilde tanıtabiliriz:
l AM…“BEN…” ya da MY NAME IS… “BENİM ADIM…”dedikten sonra adımızı söylememiz yeterlidir.
ÖRNEK
l am Elif. (Ben Elif.)
My name is Murat. (Benim adım Murat.)
Birine adını sormak istiyorsak:
WHAT IS YOUR NAME? “SENİN ADIN NE?” kalıbını kullanırız. Bu şekilde bize adımız sorulursa yukarıdaki kalıpları kullanarak cevap verebiliriz.
ÖRNEK
A: What is your name?(Senin adın ne?)
B: My name is Zeynep.(Benim adım Zeynep.)
A: What is your name?(Senin adın ne?)
B: l am Mustafa.
CAN l… / MAY l…
CAN l…?ya da MAY l…? kalıpları “…EBİLİR MİYİM?” anlamına gelir ve izin istemek için kullanılır.
ÖRNEK
My l come in.(İçeri girebilir miyim?)
Can l clean the board? (Tahtayı silebilir miyim?)
Bu şekilde bizden izin istendiğinde şu şekilde cevaplar verebiliriz:
Please…➤Lütfen…
Sure!➤Elbette.
Of course➤Tabi ki.
Yes, you may.➤Evet yapabilirsin.
No, you may not.➤Hayır yapamazsın.
Yes, you can.➤Evet yapabilirsin
No, you can’t.➤Hayır, yapamazsın.
Sorry. Not right now!➤Üzgünüm şu anda olmaz.
ÖRNEK
A: May l take your pencil.(Kalemini alabilir miyim?)
B: Sorry not right now.(Üzgünüm şimdi olmaz.)
A: Can l close the window.(Pencereyi kapatabilir miyim?)
B: Of course.
A: May l come in.(İçeri girebilir miyim?)
B: Sure.Please come in. (Elbette.Lütfen içeri gir.)
Bizden bir eşya istendiğinde
“İŞTE,BUYUR.”anlamında“HERE YOU ARE.” kalıbını kullanabiliriz.
Birine “TEŞEKKÜR ETMEK” için“THANK YOU.”dememiz yeterlidir. Bize teşekkür edildiğinde “RİCA EDERİM” anlamında kullanacağımız kalıp “YOU ARE WELCOME.”kalıbıdır.
ÖRNEK
A: Give me the eraser, please. (Bana silgiyi ver lütfen?)
B: Here you are. (İşte,buyur.)
A: Thank you.(Teşekkür ederim.)
B: You’re welcome.(Rica ederim.)
“SAY THAT AGAIN, PLEASE!” “TEKRAR SÖYLE, LÜTFEN!” demektir.
Karşımıza en çok çıkan kalıplardan birisidir. Birinin bize söylediğini anlayamadığımız
ya da duyamadığımız ve tekrar etmesini istediğimiz zaman bu kalıbı kullanırız.
ÖRNEK
A: Give me the red book, please!(Bana kırmızı kitabı ver lütfen!)
B: Say that again,please! (Tekrar söyle,lütfen.)
A: Give me the red book, please!(Bana kırmızı kitabı ver lütfen!)
B: Here you are. (İşte, buyur.)
A: Thank you. (Teşekkür ederim.)
B: You’re welcome.(Rica ederim.)
ÇOĞUL YAPMA
Nesneler bir den fazla ise çoğul yapmak için kelimenin sonuna “-S” eklenir.
ÖRNEK
One bag (Bir çanta) Three bags (Üç çanta)
One ruler (Bir cetvel) Two rulers (İki cetvel)
SAYILAR
İngilizce’de sayılar 1’den 20’ye kadar ezberlenir. 20’den sonra sadece onlukları bilmek yeterlidir. Çünkü 20’den sonra saymak için Türkçe’deki mantık geçerlidir. Örneğin 35 demek istiyorsak “OTUZ” “THIRTY” deyip ardından “BEŞ” “FIVE” ekleriz. “THIRTY FIVE” “OTUZ BEŞ” şeklinde olur. 20’den sonraki bütün sayılar için bunu genelleyebiliriz.
ÖRNEK
FORTY TWO = KIRK BEŞ
TWENTY ONE = YİRMİ BİR
THIRTY FOUR = OTUZ DÖRT
EMİR CÜMLELERİ
Birine yapmasını istediğimiz şeyi doğrudan söylemek için kullanılan cümlelerdir. Bir kişiden neyi yapmasını istiyorsak onu doğrudan söyleriz. Bu cümleleri öğrenmenin en iyi yolu bol kelime ve kalıp şeklinde cümle ezberlemektir. Ünitede geçen sınıf içinde kullanabileceğimiz birkaç tane cümleyi örnek olarak verebiliriz.
ÖRNEK
Give me the book.➤Bana kitabı ver.
Clean the board.➤Tahtayı sil.
Open your book.➤Kitaplarınızı açın.
Go back to your place.➤Yerine geç.
Come to the board.➤Tahtaya gel.
Rise your hand.➤Elini kaldır.
Stay at your desk.➤Sıranda kal.
Be quiet.➤Sessiz olun.
Turn off the lights.➤Işıkları kapat.
Listen to your teacher.➤Öğretmeninizi dinleyin.
Leave your classroom dity.➤Sınıfınızı düzenli bırakın.
Keep your desk clean.➤Sıranı temiz tut.
Örnekler daha da çoğaltılabilir.
RİCA CÜMLELERİ
Rica cümleleri oluşturmak oldukça basittir. “EMİR” cümlelerinin başına ya da sonuna “PLEASE”“LÜTFEN” eklememiz yeterli olacaktır.
ÖRNEK
Give me the book.➤Bana kitabı ver. (Emir cümlesi.)
Give the book, please!➤Bana kitabı ver,lütfen. (Rica cümlesi.)
Open the window.➤Pencereyi aç. (Emir cümlesi.)
Please,open the window.➤Lütfen pencereyi aç. (Rica cümlesi.)
Close the door.➤Kapıyı kapat. (Emir cümlesi.)
Close the door,please.➤Kapıyı kapat, lütfen. (Rica cümlesi.)
Reading comics➤Çizgi Roman Okumak Drawing➤Çizmek Coloring➤Boyamak
Playing Table Tennis➤Masa Tenisi Oynamak Playing Football➤Futbol Oynamak
Watching Cartoons➤Çizgi Film İzlemek Flying A Kite➤Uçurtma Uçurmak
Playing Chess➤Satranç Oynamak Riding A Bike➤Bisiklet Sürmek
Playing With Dolls➤Oyuncak Bebekler ile Oynamak Doing Puzzles➤Yapboz Yapmak
Playing With Marbles➤Misketler ile Oynamak Singing➤Şarkı Şöylemek
Dancing➤Dans Etmek Learning English➤İngilizce Öğrenmek Swimming➤Yüzmek
Playing The Guitar➤Gitar Çalmak
KONU ANLATIMI
I LIKE…
“I LIKE…”“BEN…SEVERİM.” ya da “BEN…HOŞLANIRIM” anlamına gelir.
Sevdiğimiz bir şeyden ya da yapmaktan hoşlandığımız bir aktiviteden bahsederken kullanılır.
“I LIKE…” dedikten sonra sevdiğimiz şeyi ya da yapmaktan hoşlandığımız aktiviteyi söyleriz.
ÖRNEK
I like football. (Ben futbolu severim.)
I like playing chess. (Ben satranç oynamayı severim.)
I like swimming. (Ben yüzmeyi severim.)
Dikkat edilmesi gereken nokta “LIKE” kelimesinden sonra getireceğimiz kelime eğer bir fiil ise yani bir iş ya da hareket ifade ediyor ise kelimeye “-ING” eki eklenmelidir.
ÖRNEK
Sing➤Şarkı söylemek
I like singing.(Ben şarkı söylemeyi severim.)
Swim➤Yüzmek
I like swimming. (Ben yüzmeyi severim.)
I DON’T LIKE… / I DISLIKE…
“I DON’T LIKE…”ya da “I DISLIKE…”her ikisi de
“BEN…SEVMEM.” ya da “BEN…HOŞLANMAM.” anlamına gelir.
Sevmediğimiz bir şeyden ya da yapmaktan hoşlanmadığımız bir aktiviteden bahsederken kullanılır.
“I DON’T LIKE…” ya da “I DISLIKE…” dedikten sonra sevmediğimiz şeyi ya da yapmaktan hoşlanmadığımız aktiviteyi söyleriz.
ÖRNEK
I don’t like tennis.(Ben tenisi sevmem.)
I dislike basketball.(Ben basketboldan hoşlanmam.)
I don’t like riding a bike. (Ben bisiklet sürmeyi sevmem.)
I dislike flying a kite.(Ben uçurtma uçurmaktan hoşlanmam.)
DO YOU LIKE…?
“DO YOU LIKE…?” “SEN…SEVER MİSİN?”anlamına gelir.
Karşımızdakine bir şeyi sevip sevmediğini ya da bir aktiviteyi yapmaktan hoşlanıp hoşlanmadığını sormak için kullanılır.
“DO YOU LIKE..?” dedikten sonra sormak istediğimiz şeyi ya da aktiviteyi söyleriz.
ÖRNEK
Do you like table tennis? (Sen masa tenisinden hoşlanır mısın?)
Do you like watching cartoons? (Sen çizgi film izlemeyi sever misin?)
“DO YOU LIKE…?”“SEN…SEVER MİSİN?” kalıbı ile bize bir soru sorulur ise cevap olarak:
Cevabımız kısaca “EVET,SEVERİM.” ise “YES, I DO.”
Cevabımız “HAYIR, SEVMEM.” ise “NO, I DON’T.” şeklinde cevap vermemiz yeterli olacaktır.
ÖRNEK
Do you like riding a bike? (Bisiklet sürmeyi sever misin?)
No,I don’t.(Hayır, sevmem.)
Do you like swmming? (Yüzmeyi sever misin?)
Yes, I do. (Evet, severim.)
İsteğe bağlı uzun cevap şeklinde aktiviteyi ekleyerek te cevap verilebilir.
ÖRNEK
Do you like doing puzzles? (Yapboz yapmayı sever misin?)
No I don’t like doing puzzles.(Hayır, ben yapboz yapmayı sevmem.)
Do you like dancing? (Dans etmeyi sever misin?)
Yes, I like dancing. (Evet, ben dans etmeyi severim.)
BUT
“BUT” “AMA” anlamına gelir. Birbirine zıt iki cümleyi bağlamak için kullanılır.
Bir tarafta “SEVDİMİZ”diğer tarafta ise “SEVMEDİĞİMİZ” iki şey ya da aktiviteden bahsederken iki cümle arasına “BUT” kelimesini getiririz.
ÖRNEK
I like football but I don’t like tennis.
(Ben futbolu severim ama tenisi sevmem.)
I dislike playing with marbles but I like flying a kite.
(Ben misketlerle oynamayı sevmem ama uçurtma uçurmayı severim.
AND
“AND” “VE” anlamına gelir. Sevdiğimiz ya da sevmediğimiz birden fazla şeyi ya da aktiviteyi peş peşe sıralarken kullanılır.
ÖRNEK
I like basketball and tennis.
(Basketbol ve tenisi severim.)
I dislike playing chess and doing puzzles.
(Satranç oynamayı ve yapboz yapmayı sevmem.)
I don’t like swimming,riding a bike and watching cartoons.
(Yüzmeyi,bisiklete binmeyi ve çizgi film izlemeyi sevmem.)
Son olarak eğer bir kişinin bize söylediği herhangi bir şeyi (bu bir soru ya da herhangi başka bir şey olabilir) duyamaz ya da anlayamazsak ve
“TEKRAR ETMESİNİ” istiyorsak aşağıdaki üç kalıbı kullanabiliriz:
Say that again, please!➤Tekrar söyle, lütfen!
Can you say that again, please?➤Tekrar söyleyebilir misin, lütfen?
Can you repeat it, please?➤Tekrar edebilir misin, lütfen?
Repeat it, please!➤Tekrar et lütfen!
Pardon me?➤Pardon?
Pardon me? Slowly,please.➤Pardon? Yavaşça,lütfen.
Bazen yukarıdaki ilk dört ifadenin başına:
Sorry!➤Üzgünüm!
I am sorry!➤Özür dilerim!
Excuse me!➤Afedersiniz!
ifadeleri eklenebilir.
ÖRNEK
Sorry! Say that again please!
(Üzgünüm! Tekrar söyler misin, lütfen!)
Excuse me! Can you say that again please!
(Afedersiniz! Tekrar edebilir misiniz, lütfen?)
Bu kalıplarla ilgili karşımıza çıkabilecek soru formatı çok kolaydır. Bir konuşmada ilk cümle yazılır ve hemen altında bir boşluk bırakılır.
Boşluktan hemen sonra aynı cümle olduğu gibi tekrar edilir.
ÖRNEK SORU
A: Do you like playing chess?
B: ………………………..
A:Do you like playing chess?
A:Yes,I do.
Böyle bir soruda boşluğa getirilmesi istenen cümle yüksek olasılıkla yukarıdaki kalıplardan birisidir.
NOT:Testi bitirdikten sonra en alttaki Gönder butonu ve ardından Puanı Görüntüle butonuna tıklayarak cevaplarınızı ve puanınızı kontrol etmeyi unutmayınız.